30 Haziran 2008 Pazartesi

Bir Dua..

Allah Kimseyi açlıkla imtihan etmesin..Amin..

Takım Karmaşası..

Şurada söylemiştim çok önemli bir maçım olduğunu..Maç sonucunun ne olduğunu merak edenler olduğunu sanmıyorum ama yinede söyliyeyim dedim..:)

Maça saatler kala bir haber aldım, karşı takımın oyuncu olarak eksik olduğu ve benim karşı takımda oynayacağım hakkında..tabi hal böyle olunca bütün heyecanım gitti..ama bir bakımada iyi oldu, maç o kadar ciddiye binmedi ve olası kavgaların önü kesildi..

Ben sağ bek oynadım..maçın sonlarına doğru sol bek'e geçtim..aslında asıl mevkim forvet ama kendimden yaşça büyüklerle oynadığım için defans oynamaya mahkum kaldım diyebilirim..ama halimden memnundum..maçta bir gol attım vede çok sağlam, ayağa paslarla oynadım..kendimi övmek istemiyorum ama elimde değil..:)

bu güzel oyunum sonucunda benim eski takımımı yendik..

bu arada, halı sahaya abone olmuşlar bundan sonra her pazartesi maç var..yani bu akşam da maç var..bir de ben artık geçen maçta oynadığım takımın oyuncusuyum..yani eski takımımın sayfası benim için açılmadan kapanmıştır..profesyonelliği sevmem ama, napalım..:D

Bakalım bu maç ne olacak..en yakın arkadaşım rakip takımın kalesini korumaya çalışacak bu akşam..

Hayırlısı..Allah Yar ve Yardımcımız Olsun.. :)

Müzik Çıkmazı..

Eskiden beri genel olarak rap ağırlıklı müzik dinleyen biriyim..Ama sadece rap'e bağlı kalmadım..Kulağıma hoş gelen müziği türüne bakmadan dinledim..Fakat rock kulağıma hiç hoş gelmezdi..

Son zamanlarda ne olduysa kulağıma bateri sesi oldukça hoş gelmeye başladı..Sanırım bunda baterist olan arkadaşımında etkisi var..

Yavaş yavaş rapi'in yanında rock da dinlemeye başladım, zaten eskiden beri duman'ı dinlerdim ama şimdi rammstein gibi yabancı grupların şarkıları da hoşuma gidiyor..Fakat bir yandan hoşuma giderken bir yandan da metal dinlemeyi gururuma yediremiyorum..Neden mi? Eskiden laf attığım, tiplerine tüküreyim dediğim ve iğrendiğim insanların müziğini dinlemeyi gururuma yediremiyorum işte..:)

bakalım bu iç hesaplaşmanın sonucu ne olacak..:)

İzindeyim..

Geçen hafta olduğu gibi bu haftada pazartesi günü izinliyim..

Bu sebeple; Sıkı durun 2-3 yazı geliyor..

Bu arada, bloguma yorum yazdığı için Leyla'ya teşekkür ediyorum..=)

23 Haziran 2008 Pazartesi

Zaman zaman geleceğim..

Şurda ilk madde de söylediğim gibi yaz geldiği için işe girdim ve akşam 23:30-24:00 civarı evde oluyorum..yani bloga yazmaya pek vaktim yok..Ha bugün izinliydim, o yüzden bloga bişiler yazabildim..Ama normal zamanlarda yazamıyorum, ama elimden geldiğince haftada 3-4 yazı yazmaya çalışacağım..

Geri döndüğümde 10'larca yorumlarla karşılaşmak dileklerimle..:D

Mucoid

Nostalji..

Geçen sene Şahan'ın yanılmıyorsam cuma geceleri NTV'de yayınladığı Kime Diyorum Ben programını ilgiyle takip ederdim..Bu sene yayınlanmadığına çok üzüldüm hatta..

Neyse, bu programda "İşin Aslı" diye bir bölüm vardı ki insanı gülmekten kırıp geçiriyordu..İşte, Kayhan adlı gerizekalı bir çocukla Orçun'un yaptığı canlandırmaları Danyal Gergin yorumluyordu..Manyak bir şeydi ya..

Bu gün o program aklıma geldi ve hazır youtube'a girmemi sağlayan siteyi de bulmuşken youtube'dan eski bölümlerin bazılarını izledim, normalde bir şeyi tekrar tekrar izlemekten zevk almam ama bu skeçleri izlediğimde her defasında gülmeye başlıyorum..noluyor lan?..:)

bugün izlediğim bir kaç skeçten en çok beğendiğim 2 skeçi sizlerle paylaşmak çok istiyordum ki bilgisayarımda sorun var youtube'a girmiyor şu an neyse, eğer paylaşsaydım eminim ki gülmekten yerlere yatacaksınız..:D

Youtube'a girmeniz için verdiğim site aracalığı ile videoları izleyebilirsiniz..

Rapor #6

#Yaz geldiği için bir yerde işe girdim..Sabah 10 akşam 11..Baya bi yorucu oluyor..ee, hayatın zorluklarını öğrenmek lazım..:)

#Bu akşam 24:00'da çok önemli bir maça çıkacağım..Haftalar boyunca rakiplerimiz çalıştığım yere gelerek bizi kışkırttı, çok büyük laflar ettiler, kesinlikle yenileceğimizi ve amatörden futbolcu getireceklerini söylediler..korktuk mu?..hayır..biz sahaya çıkıp aslanlar gibi yüreğimizi ortaya koyarak oynayacağız..1 saat boyunca koşarak..Savunma fazla yapmayacağız, hep golü düşüneceğiz..

Sanırım son zamanlardaki en gergin halı saha maçıma çıkacağım..cidden maçın önemi çok büyük..

Fatih Terim'in de dediği gibi:"Allah Yardımcımız Olsun..!" :)

#Bu akşam maç olduğu için maç öncesi yorulmayayım diye izin kullanıyorum..

#Az önce banyo penceresinden içeri giren bir serçe ile cebelleştim..5 dakikalık yoğun uğraşım sonucunda banyonun kuytu bir köşesinde kıstırdım ve yakalayarak pencereden geri gönderdim..Serçeye burdan mesaj gönderiyorum:Akıllıysan bidaha o pencereden içeri girme, bir daha geldiğinde bu kadar kibar davranmam ulen..! :)

#Havalar dehşet sıcak..

#Baya oldu ama söyliyeyim dedim, uludağsözlük'te yazar oldum..

#Bizim milli takım nasıl bir şey anlayamadım..anlayan da yok zaten..

Acıttı mı cicim?..


Unutmak en büyük cezadır..

17 Haziran 2008 Salı

Goller..



Görüntü biraz geç geliyor, idare edin artık..=)

İnanç #2

Tuncay Şanlı

İngilizler..

Zaman Gazetesi'nin haberine göre; New York Times ve refiki International Herald Tribune'un web sitesinde Rob Hughes imzasıyla yayınlanan haberde, milli kalecimiz Volkan Demirel, maçın sonunda yaptığı faul nedeniyle 'mağara adamı'na benzetilirken, 'Türkler zafer anında bile rezilliği tasvip etti.' denildi. Haberde Fatih Terim'in saha kenarından hakemin verdiği kartlara itirazları 'sert taktiklerin onun emriyle gerçekleştirildiği izlenimi verdiği' şeklinde yorumlanırken, Türklerin neden Koller'i faul hedefi yaptığı analiz edildi. Oyuncu değişikliğine geç izin verip Milli Takım'ın ikinci golü yemesine sebep olan dördüncü hakem ise 'Terim zavallı dördüncü hakeme yine bağırdı' cümlesiyle savunuldu. Kaleci Volkan'ın oyundan atılması ile ilgili kısım ise tam olarak şöyle: 'Hakem, kaleci Volkan'ı mağara adamı şiddetiyle bir rakibi yere fırlatmasından dolayı oyundan atmakta tamamen haklıydı. Türkler, zafer anında bile rezilliği tasvip etti.'

İngilizleri oldum olası sevmem zaten..

Kare Kare..


Ve gooll..Türkiye Çeyrek Finalde..!

16 Haziran 2008 Pazartesi

уoşί @ Stade de Geneve


www.ultrAslan.Com

(üstteki fotodan emin değilim)


Türk inanırsa..!

Müthiş bir zaferdi..İlk başlarda büyük karamsarlığa düştük..Ama isviçre maçında Türko'ların neler yaptığını biliyor ve bu maçta da aynısını tekrarlayacaklarına dair ümidimi devam ettiriyordum..Nitekim öyle de oldu..Turnuvada bir ekol olan çekleri 3-2 devirdik ve çeyrek finale adımızı alın terimizle yazdırdık..!

İlk yarı berbat bir oyun sergiledik diye bilirim..Zaten ilk 10 dakika içerisinde aceto'nun değimiyle "solaryumda fazla kalmış hakem" 2 orta saha oyuncumuza (mehmet aurelio ve mehmet topal) sarı kart vererek hızlarını kesti..

İlerleyen dakikalarda da çek'lerin, havadan kollere top gönderme taktiği başarılı oldu ve 2.02'lik kollerden kafa golünü yedik..ilk yarıyı daha fazla gol yemediğimize şükrederek 1-0 geride kapattık..

2.yarı Semih'in oyundan alınması büyük riskti..Çünkü 2.yarı gol bulmamız gerekiyordu ve Semih gibi her an gol atabilecek potansiyeli olan bir oyuncunun oyundan alınması mantıkla bağdaşmıyor gibiydi..55-60. dakikalarda bir gol bulsak çok iyi olur devamı gelir derken 61. dakikada 4. hakemin hatasından kaynaklanan bir gol gördük kalemizde..Plasil'in golüyle 2-0 geriye düşmüştük..Ama asla inancımız yitirmemiştik..Buna en en güzel örneklerden biride Tuncay'ın 4. hakemden bayrağı alıp deparla yan hakeme götürmesiydi..

Ayrıca 2. yarı oyuna giren Sabri'yi de unutmak olmaz..bence mükemmel oynadı..Sabri gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan birini oyuna almakta büyük risk...Ama Sabri oyuna girdiği andan itibaren sağ kanattan yaptığı bindirmeleriyle oynadığı alanda basılmadık yer bırakmadı ve milli takımımız artık Türk gibi oynamaya başlamıştı..İlerleyen dakikalarda sabri'nin sağ bek'e çekilip hamit'in orta alan'a alınması herkesin de bildiği gibi maçın kaderini etkileyen şey oldu..gerçi her ne kadar sabri geriye çekildi desek de o da her atağımıza katılmaya devam etti..

Ne olduysa 70. dakikadan sonra oldu zaten..Çılgın Türkolar geri döndü..Önce Arda'nın golü ile umutlandık, daha sonra Dünya'nın en iyi kalecilerinden biri olarak gösterilen Cech bize yardım etti beraberliği yakaladık..Oh ne güzel oldu bu gol, Cech penaltılara moralsiz gidicek derken Hamit'in harika asistini klasına yakışır bir vuruşla tamamlayan Nihat bizi havalara uçurdu..

Müthiş bir şekilde sevinip evde zafer turları atarken Volkan'ın yaptığı hareket bizi adeta şok soktu..Çok sorumsuzca ve açıklaması olmayan bir hareketti bu..Ya bir gol daha yiyip maç penaltılara gitseydi..o zaman bunun hesabını Türk milletine verebilecekmiydi Volkan?..
Neyse ki korktuğumuz olmadı ve çekleri 3-2'lik skorla devirerek adımızı hem çeyrek finale hemde kupa tarihine altın harflerle yazdırdık..

Çeyrek finaldeki rakibimiz Hırvatistan..Hırvatlar elemelerde ingiltere'yi devirdiler, grubta da almanları..Yani oldukça güçlü bir ekipler ama Milli takımımız Türk gibi oynarlarsa şüphesiz Yarı Final'e çıkacaktır..

Bu arada Hırvatistan maçında Mehmet Aurelio ve Volkan kart cezalısı olarak yok..Emre Güngör'de sanırım 2 ay boyunca yeşil sahalarda yokmuş..

15 Haziran 2008 Pazar

İnanç

Franck Bilal Ribéry ve Bilal Abdüsselam (Nicolas Sebastian Anelka)

Resim Kaynak: Ortega

Son Durum..

Dün akşam bütün grupların 2.maçları bitti..2.maçların ardından oluşan grupların puan durumunu yukarıdaki resime tıklayarak görebilirsiniz..ve bu akşam İsviçre-Portekiz karşlaşmasıyla 3. maçlar başlıyor..Çeyrek finale çıkmayı garantileyen takımlar ise: Portekiz, Hırvatistan, İspanya ve Hollanda..Biz de çeyrek finale çıkmak için bu akşam 21:45 de Çek Cumhuriyeti ile karşılacaşacağız..Çekleri yenip çeyrek finale çıkmamız durumunda ise çeyrek finalde b grubunun 1.si hırvatistan ile karşılaşacağız..Haydi Türkiyem, 70 Milyon Seninle..!

14 Haziran 2008 Cumartesi

90+3

Maçın başına İspanya mükemmel başlamıştı..Bunun üzerine Fernando Torres ile bir golde buldular..Golden sonra, ispanya'nın güzel ve baskılı oyununun etkisi ile dedim ki"Bu isveç bunları nasıl yenecek, yenmeyi bırak gol nasıl atacak.?" dedim..Ama malesef bunu derken Ibrakadabra'yı unutmuşum..O kendisi attığı golle hatırlattı zaten..Özür diliyorum burdan kendisine..:)
İsveç attığı golden sonra ilk yarı bitene kadar mükemmel oynadı, beni utandırırcasına..Ama 2. yarı bu güzel oyunlarını devam ettiremediler..Şanslarına ispanya'da 2.yarı kötü idi..ne olduysa son 3-4 dakika da oldu..İsveç beraberlik havasına girmişken ispanya bastırmaya başladı ve dakikalar 90+3'ü gösterirken isveç defansının hatalar zinciri sonucunda david villa güzel bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve bu golle çeyrek finale çıkan taraf ispanya oldu..bence hakedende ispanya idi zaten..ne diyelim, darısı başımıza..

Şimdi ise bugünün 2. maçı Yunanistan-Rusya maçına geçiyorum..belki o maç hakkındada bir kaç şey karalarım..

Official..

Daha önce lisansli ürünlerin gittigidiyor'da satıldığını söylemiş ve link vermiştim..Şimdi ise bizzat uefa tarafından satılan orjinal ürünlerin sitesini veriyorum..Tıklayınız efendim..

Orjinal ürünler tarafımca tavsiye edilmemektedir..Her zaman gerçeğe en yakın olan çakma daha iyidir..Galatasaray ürünleri hariç tabii..=)

Edit:Resim Kaynak:Futbol Daima

Taçsız Kral..

*İzmirspor'da oynarken Galatasaray'a transferine karşı çıkan nişanlısının "ya Galatasaray, ya ben!" restine karşılık "Galatasaray!... o daha vefalı" deyip nişan yüzüğünü avcuna vererek cevaplayacak kadar severdi Galatasaray'ı.

* Sarı-kırmızılı renklere küçüktenberi hayrandım.Galatasaray izmir'e geldiğinde okuldan kaçar, maça giderdim. bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım.

***fenerbahçe 20 bin, adalet bir yıl için 10 bin lira transfer ücreti teklif ederken, ben Galatasaray ile yıllığına 8 bin liraya anlaşma yağptığım gün mutluluktan uçuyordum.

* Galatasaray'ın alt yapısında 18 tane Metin vardı... Galatasaray'daki bu Metin'lerin sayısı bana söylendiğinde önce inanmamıştım. futbol okulunun çeşitli kademelerinde bu Metin ismi dikkat çekmiş ve onları biraraya getirmişler, sonra da bana haber verdiler, gittim hepsini kucakladım.

* Sahaya çıkmadan önce Allah'a dua eder, sahaya en son çıkmayı uğur sayardım, aut çizgisini geçerken daima sağ ayağımı atardım, maça başlamadan önce arkadaşlarım kaleye şut atarken, ben dolanıp durur, oyun başlayıncaya kadar topa vurmazdım... sakatlandığım zaman, secde ederek iki elim önde "Allah'ım sen bacaklarımı koru" diye dua ederdim.

Türkiyem..

..

2 gündür ortalıklarda yoktum..Nerde olduğumu ne siz sorun nede ben anlatayım..uzun iş yani..neyse, ayağımızın tozuyla milli takımımızın isviçre galibiyetini kutlayalım..ve yeni yazılara başlayalım..

11 Haziran 2008 Çarşamba

Roma

Fikri Sent..


Mc Donalds reklamı için yapılan bu video gerçekten güzel olmuş..

Not:Videoda adamın yaptığı pandomimsel hareketleri hep yapmak istemişimdir..=)

10 Haziran 2008 Salı

Ne alaka?..#2


Resimdende anlayabileceğiniz gibi Lig TV'de Euro 2008'i yorumlayanların arasında acun ılıcalı'da varmış..hani şu "var mısın yok musun?" adlı yarışmanın sunucusu..

ulen o adam ne anlar futboldan?..sanırım ilgi çekmek için son zamanlarda gündemde olan medyatik birini yorumcu olarak alalım demişler ve doğal olarak son zamanların gözde ismi acun ılıcalı'yı yorumcu olarak almışlar..Allah akıl fikir versin, ne diyelim?..hangi futbol sever acun yorumluyor diye dikkatle dinler ki?..

Futbol böyle endüstriyelleşiyor işte..

Eksik olan ne?..

biraz mizahi takılalım dedim..

Ben Varım!


karikatürü okuyabilmek için resmin üzerine tıklayınız..

Aceto is Back Again..

Daha önce bir yazıyla belirtmiştim aceto'nun blogu bıraktığını..ve aslında bunun basit bir blog bırakma olayı olmayıp, bu kararın bir çok kişinin sosyal yaşamını etkilediğini..

Aceto blogu bıraktıktan bir zaman sonra blogu yorumlara kapattı.."sanırım bir daha geri dönmeyecek." dedim..ama içimde hala geri döneceğine dair bir umut vardı..her gün bloga bir iki defa girip yeni yazı var mı diye kontrol ediyordum..umutlarım iyice azalmıştı ki aceto blogu yorumlara açtı.."bu geri döneceği adına bir sinyal." diye düşündüm..nitekim öyle de oldu..blogu tekrar yorumlara açmasından kısa bir süre sonra yeni yazılar gelmeye başlamıştı..e tabi ki bunun sonucunda binlerce futbol severin mutluluğunu anlatmaya kelimeler yetmez..

Hepinizin bildiği gibi aceto blogu, yorumlarda oğluna edilen küfürlerden dolayı bırakmıştı..bu sebeple bundan sonra blogda yorum moderasyonlarını "İch" adında bir arkadaş yapacak..kolay gelsin diyoruz kendisinede..

http://acetobalsamico.blogspot.com/

Uçan Kamera..


Cumartesi günü maçta havadan çekimler vardı..Düşündüm, acaba bunu nasıl yapmışlar diye..Bi arkadaşım helikopterle çekiyorlardır dedi ama bana mantıksız geldi..Bir yerde okumuştum uzaktan kumandalı ve uçabilen kameraların çıktığını ve bunların basket maçlarında yayın yaparken kullanıldığını..ama nedense bu uçan kamera fikri bir futbol maçı için bana mantıksız geldi..baya meraklanmıştım..

Neyse ki maçın ilerleyen dakikalarında kale arkası kameraları havaya doğru çekim yaptığında görebildim bu esrarengiz kamerayı..iplerden kurulu bir düzenekte sahada istediği yere gidebiliyordu bu kamera..gerçekten iyi düşünmüşler..bazı pozisyonların tekrarını havadan izlemek daha bir keyifli oluyor..adı üstünde, havalı oluyor..=)

O gün bu gün..

10 Haziran 1959... Dolmabahçe Stadı yükünü almış, ezeli mücadeleyi bekliyor. Sıcağa rağmen tribünler herzamanki gibi rengarenk... İşte o gün yüzbinleri ağlatan golü ben atıyordum. 37.dakikada ağları parçalayan bazukayı Fenerbahçe kalesine ben yolluyordum. Allahım rüya gibiydi sanki o an...

Nuri bir pas atmıştı, sola doğru kaçtım. Osman hızla üzerime geldi, onu atlatmak benim için zor olmadı. Aut çizgisine kadar gittim sol ayağımı çizgiye dayayıp topu kepçeledim. En büyük korkum Naci idi. Naci Erdem ekseri bu toplara çift dalardı. Fakat ondan da sıyrıldım. Evet, önümdeki topa çok dar açıdan vurmak zorundaydım. Bu bir an meselesiydi. Bu kısa zaman içinde başımı kaldırdım ve kale içinde bir noktaya tüm kuvvetimle vurdum. Kaleci Özcan, köşeyi kapatmıştı. Buna rağmen top hızla kaleye girdi.

İnanın topun baktığım noktadan dışarı çıktığını ve ağları parçaladığını sonradan öğrendim. Golden sonra arkadaşlarımın sırtındaydım. Tribünlerden ’Cim Bom Bom..." sesleri yükseliyordu. Halbuki hakem de dahil, golü Dolmabahçe stadındaki kimse farketmemişti. Hakem önce aut vermiş, sonra parçalanmış ağları görünce gole hükmetmişti. Maçtan sonra Fenerbahçe’nin eski kaptanlarında Fikret Arıcan ’Vallahi azizim bizim zamanımızda topa en iyi vuran adam Bekir’di...Ama itiraf edeyim ki Metin daha iyi vuruyor...’ diyordu .

9 Haziran 2008 Pazartesi

Di Canio

Portekiz-Türkiye:2-0

Gerçekten kötü oynadık ve şans eseri 2-0 yenildik..Şans eseri diyorum çünkü adamların 3 topu direkten döndü..yani Tarihi bir farkda yiyebilirdik..
Takımın en iyileri bence Servet-Mehmet Aurelio-Kazım'dı..İlginçtir, ikisi sonradan Türk olma..Ama Türklüğü yaşıyorlar..Neyse, Almanya-Polonya maçını izledim de seyir zevkini tattım..Adamlar derinlemesine paslarla, kontralarla mükemmel geliyorlar..Biz ise ceza sahası içinde ayda yılda bir pozisyon buluyoruz, onuda ayağımızdan kaçırıyoruz..İnşallah düzelir bu durum..
Bence bizim sadece 1 maçımız kaldı..O da mutlaka yenmemiz gereken İsviçre maçı..Yine ilginçtir ki, bizim için çok önemli olan bir maçta tekrardan isviçre ile karşılaşıyoruz..Haydi hayırlısı..

Not:Resimde görmüş olduğunuz koreografi de emeği geçen tüm renktaşlarımı tek tek kutluyorum..