31 Mayıs 2008 Cumartesi

"Aranızda Mavi Hisseden Var mı?.."

Acun Ilıcalı'nın Türkiye'ye "Var Mısın Yok Musun?" olarak getirdiği aslı "Deal Or No Deal" olan yarışma programının çok tuttuğu su götürmez bir gerçek..

Çok tutmasının sebebi bence çok basit bir yarışma olması..Yani basit derken parayı kazanmak çok basit..herhangi bir emek, bilgi, güç gibi şeyler yok..tamamen şansa dayalı..bir "kim 500 milyar ister" bu kadar tutmadı mesela..

Bende arada denk geldiğim zaman izliyorum..Ama izlememin tek sebebi sadece yarışmada geçen salakça diyalogları dinlemek ve ağlancak halimize gülmek..az da olsa keyiflendiriyor insanı bu diyaloglar..neyse, yazının ilerleyen bölümlerinde bahsedeceğim bu diyaloglardan..
Yarışmada tek sevdiğim adam Kemal'di..Sebebi ise fanatik bir Galatasaray'lı olması..Gerçi şimdi Kemal gitti yarışmadan..Sanırım iyi bir parayla ayrılmıştı..onun yarıştığı bölümü izlemiştim..Yarışmaya KRAL bağlanmıştı..Kemal'in sevinci görülmeye değerdi..ee kral bu, alealede bir insan değil..konuşmak nasip olmaz herkese..-vakti zamanında banada nasip olmuştu=)-
Bir de bu üçüzler vardı ki sormayın gitsin..=)..Baya duygusaldı elemanlar..beraber ağlayıp beraber gülüyorlardı..yarıştıkları zamanda büyük rakamlar açıldığında ağlamaya başlamışlardı..Boluspor finalde elenince baya ağlamışlardır sanırım..=)
Yahu anlamadığım şu var, o stüdyoda öyle saçma bir hava var ki insanları değiştiriyor..yada oraya giden insanların hepsi aynı tipten salak..böyle düşünmemin sebebi ise bu 200.000, 500.000 gibi büyük rakamlar açılınca normalin oldukça! üstünde üzüntü yaşanması..Daha geride 50.000 var, 30.000 var..ulan salak nerde gördün boş boş oturup rakamlar söyleyerek 1.000 YTL dahi olsa kazanıldığını..ha şuna üzülürsün anlarım ; 500.000 açıldı, 500.000 kazanma şansın azaldı diye ama üzülmeninde bir sınırı vardır be..ne bu herşeye lanet olsun demeler, ağlamalar, sanki hiç para kazanma şansı yokmuş gibi..Süleyman hep der:"Mallık Zor.."..İnsanlar şükretmeyi unutmuş..!
Bir Tv programında söylemişlerdi "Hep güzel kızları seçiyorlar."..Harbidende öyle..E bunun faydasını da en çok ordaki yarışmacı erkekler görüyor..Hemen biri küçük bir kutu açtı mı başlıyorlar kızlara sarılmaya..yazıktır, günahtır..=)

Bu konu hakkında başımdan geçen bir olayı anlatayım:
Anneannemlerdeyim, anneannem, ben ve dedem "Var Mısın Yok Musun?" izliyoruz..Yarışmacının biri kritik bi anda küçük bir kutu açtı..Tabi herkes birbirine sarılmaya hoplamaya başladı..Anneannem:"Baksana nasıl sevindiler" dedi..Dedem ise olaya noktayı koydu:"Bakma sen o yalandan sevinçlere, hepsi kızlara sarılmak için seviniyorlar." dedi..Helal olsun be dede dedim..=)..Yaş 70 ama akıl bitmemiş arkadaş..
Hele bir de yarışmada öyle saçma diyaloglar var ki..Her aklıma geldiğinde dahada sinirleniyorum..Yazımın başlığıda bu diyaloglardan bir örnek..Normal olan benmiyim yoksa yarışmacılar mı anlayamadım, kapalı olan bir kutu hakkında nasıl yorum yapabilirsin ki?..Eğer gerçekten bir şeyler hissediyorsan senin yerin Var Mısın Yok Musun? yarışması değil bence..Doğrudan Star'da ki Fenomen'e katıl sen..Madem bu kadar üstün yeteneklerin var, değerlendir bence..

Bir de kendi kafalarında saçma teoremler kuruyorlar..yok neymiş x yarışmacı 2 yarışmadır büyük açıyormuş, y'nin kutusunu kardeşi çekmiş o yüzden bir şey hissedemiyormuş, büyük rakamların çoğu sağ taraftan çıkmış; o yüzden sol taraftan kutu açtırması gerekiyormuş..Ha bir de son olarak yeniler hep küçük açıyormuş..
De get lan!..
İşte bu salak diyaloglardan bir kaçı;
- bana senin kutunda büyük var gibi geliyor ama benim kutumdaki küçük..yine de sen bilirsin.. -hamdi bey'in yapmış olduğu x ytl'lik teklife çok teşekkür ediyorum ama yokum diyorum. -hakkında hayırlısı olsun diyorum ve kutunu açıyorum
-seninle zaten dışarda da görüşmeye devam edeceğiz

-gerçekten o kadar mükemmel bi insanki kardeşimiz oldu, onu çok seviyoruz.

- x'de buyuk hissediyorum bu yuzden korkuyorum. ama karisamam.

-pozitif enerjiye ihtiyacımız var. kutunun etrafında toplanalım.
-y abla, biliyorsun ben hiç bir şey hissedemiyorum.

Daha fazlasına şu linklerden ulaşabilirsiniz: Link 1 , 2
Yarışmayı, yukarıda verdiğim linklerin ilkinde 18. entry çok güzel özetlemiş..

Yararlı işler yapmıyor değiller..Mesela Milli Takımın katıldığı yarışma güzel bir proje idi birde yarışmanın ortasında çevreyi korumak için çevre derneklerinin başkanları falan konuşuyor..en önemliside bu yarışma bir uyuşturucu kaçakcısını yakalanmasına vesile olmuş..!-haberi burda-

Yarışmayı katılmayı düşünen varsa, Acun bey yarışmacılar nasıl seçtiklerini açıklamış;

"Başvuruları önce doldurdukları formlardan değerlendiriyoruz. Seçtiğimiz kişileri görüşmeye çağırıyoruz. Üç eleme geçtikten sonra kişiler benim de olduğum final jürisinin önüne geliyor. Temiz, iyi niyetli bir insan mesajı vermesi gerekiyor. Duygularını ve düşüncelerini ifade edebilmesi şart. Biraz da sıra dışı olmalı. Bu üç özellik olduktan sonra herkes aday olabilir."

Ben ; Hamdi Bey olup yarışmacıların moralinin bozulmasını zevkle izlemeyi çok istiyorum..!

Son bir şey daha söyleyip yazıyı sonlandırayım;

Haram paradan hayır gelmez..!

Bu Şehir Girdap Gülüm..

Bu şehir girdap gülüm
Girdapta mehtap gülüm
Feleğin bir suyu var
Su değil kezzap gülüm
Su değil kezzap..

Yezidin harcı zulüm
Yiğinin burcu ölüm
Feleğe dayandım gülüm
Öldümde uyandım gülüm
Öldümde uyandım..

Memati Türküsü..

KRAL..

Hangi oyuncu takımını bu kadar çok sever ki?..

OOoo..Kral Hakan Şüküür..Seni Çekemeyen Bütün i*nelerin Suratına Tüküür...!

Vefa..

KRAL ile takımımız arasındaki gelişmeleri üzüntü ile takip ediyorum..Öyle ki, yazı yazmak bile istemiyorum..

İnşallah KRAL'ımıza gereken vefa gösterilir..

30 Mayıs 2008 Cuma

Firefox 3.0


Geçenlerde pc'ye format attırdık..Doğal olarak geldiğinde firefox yüklü değildi, yükleyeyim dedim..Buradan indirdikten sonra bilgisayara kurdum..Ha indirmişkende son sürümünü indirelim dedim ve 3.0'ı indirdim..Neyse kurdum, açtım falan her şey güzel gidiyor..Grafikler,butonlar gibi detaylar eski sürümlere göre ayrı bir havalı ve güzel olmuş falan..İlk başta beğenimi kazanmıştı..Ama bir de baktım ki sayfada bazı şeyleri göstermiyor..Mesela videoları, clocklink saatlerini yani kısacası flashları göstermiyor, eklenti kurulması gerekli diyor..Flash Eklentisini kuruyorum, bu sefer de firefox'un kapatılıp tekrardan açılması gerek diyor..Onuda yapıyorum..Büyük bir sevinçle tekrardan açtığımızda ise ne görüyorum?..Yine aynı şeyler..Eklenti yükleyiniz zart zurt..Kendi kendime bir hurafe çıkarıyorum "Bilgisayarı birdaha ki açtığımda düzelir." diye ve bunada inanıyorum..Ama bilgisayarı bir daha açtığımda yine herşey aynı..Bu sefer de Adobe'nin kendi sitesinden flash player'ı indiriyorum..Kurmaya çalışıyorum ama Aşşağıdaki resimde gözüken hatayı veriyor nalet..
Ne yapacağım bilmiyorum artık..Aklıma daha eski sürümleri kurmak geldi ama 3.0'ımdan da ayrılmak istemiyorum..Kafam çok karışık..:D..Ama sanırım eski sürümlerden birini kurmak zorunda kalacağım..

Bu işi nasıl halledeceğimi bilen varsa ve bana söylerse sevinirim..=)

Rapor..#5


  • İlk haftası bitti sınavların..Bir hafta daha sınavlar var, hemde en zor sınavlar..Bu sıcaklarda da çalışılmıyor ki..Allah'tan su balonu diye bir icat varda öğle araları su savaşı yaparak serinliyoruz..Neyse, önümüzdeki haftada bitecek inşallah..bitecekse güzel notlarla bitsin tabi..yoksa yazı zehir eder babam bana..
  • Yahu bu blog yazarlarının çoğu(hatırı sayılır blogları olanlardan) nerden biliyor İtalyanca'yı..Merak ediyorum doğrusu..Ha bir de italyanca nickleri var ki bitiriyor beni..hoşuma gidiyor..keşke benimde italyancam olsa..=)
  • Her gün salakça olaylar var..Bunlardan bir tanesi de "Hayır için soyundular!"..bizim medyada çok sever böyle şeyleri..hemen haber yaparlar..soyunanlara gelince, ulan salaklar! madem amacınız hayır yapmak ne kadar para verceksen gider verirsin..Soyunmakta neyin nesi?..süleyman hep der:"mallık zor.."
  • Karpuz+Peynir+Ekmek..Sen ne güzel bir tadsın ya..Allah muhtaç bırakmasın..Amin..

29 Mayıs 2008 Perşembe

Atkının anlamı..


Store hakkında bişiler yazmışken devam edelim dedim..

Bu atkıyı ilk gördüğümde "bu ne oğlum?" dedim..1908 de neyin nesi?..Yanlış yazdılar desem imkanı yok..Store'un resmi sitesinde böyle bir hata yapılmaz..Ee ne o zaman bu?..

Bu soru kafamı kurcalamaya devam ederken Resmi Siteye girdim..Orda yeni atkı yeni slogan adlı haberi görünce anladım ki 1908 bizim ilk şampiyon olduğumuz tarihmiş..2008 de hepinizin bildiği gibi son şampiyon olduğumuz tarih..:))..Yani şampiyon hiç değişmedi hala biziz mesajı verilmek isteniyor..

Benim gibi 1908 de ne oluyor diyenler varsa bu yazıyı okuması faydalı olacaktır..=)

Not:Store iyi işler çıkarıyor..

Hadi kalk Store'a gidelim..

Denizli Galatasaray Store Açıldı

Hızla büyümeye devam eden Galatasaray Pazarlama A.Ş.’nin yeni açılan mağazası Denizli Galatasaray Store taraftarımız ile buluşmayı bekliyor!

Önümüzdeki günlerde yeni mağazalar ile tüm Türkiye’ye yayılmayı hedefleyen Galatasaray Pazarlama A.Ş.’den yeni mağaza haberlerini bekleyin.

Denizli Galatasaray Store
Adres:
Teras Park Alışveriş Merkezi, Kat: 1 No: 8 / Denizli
Tel: (0258) 373 91 15

Geçde olsa açılması bence çok güzel oldu..Ancak TerasPark'ta olması biraz kötü..Şehir merkezine uzak orası..2 dolmuş yapmak gerekiyor..Forum Çamlık'a açılsa daha iyi olurdu sanki..

Ben Şampiyonluk maçımıza gittiğim için alışverişimi o zaman yapmıştım..Yakın zamanda kendime Burdaki Store'dan bir şey alamayacağım ne yazık ki..ama ultrAslan Denizli alacaktır..

28 Mayıs 2008 Çarşamba

Çarşı kendini fesh etti..!

HAKKINIZI HELAL EDİN

Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.

Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...

Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.

Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.

Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.

Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.

Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.

Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?

Hiç düşündünüz mü?

Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...

Hiç düşündünüz mü?

Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?

Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?

Düşünün bakalım.

Tam 1,5 saatiniz var.


Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.

Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.

Ama yalnızca çalıştık.

Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.

Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.

İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.

Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.

Hala da basarız.

Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.

Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.

Herşey Beşiktaş için değil miydi?

Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.

Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...

24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?

Ve biz nereye gidiyorduk?

Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.

Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...

Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.

İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.

Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.

Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.

Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:

"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"

İşte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...

Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...

Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?

Neyse...


ÇARŞI adına Alen MArkaryan..

Açıklamanın videosu için tıklayın.

Gidenler belli oldu..

Fatih Terim oyuncu sayısını 23'e indirdiğini açıkladı..İbrahim Kaş, Yıldıray Baştürk ve Halil Altıntop Euro 2008'de olmayacaklar..Sakatlığı sebebiyle daha öncede Gökhan Gönül kadrodan çıkarılmıştı..Kadronun son hali şudur;
Volkan Demirel (Fenerbahçe), Rüştü Reçber (Beşiktaş), Tolga Zengin (Trabzonspor), Sabri Sarıoğlu (Galatasaray), Gökhan Zan (Beşiktaş), Emre Aşık (Ankaraspor), Servet Çetin (Galatasaray), Hakan Kadir Balta (Galatasaray), Uğur Boral (Fenerbahçe), Emre Güngör (Galatasaray), Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), Mehmet Topal (Galatasaray), Emre Belözoğlu (Newcastle United), Tümer Metin (Larissa), Hamit Altıntop (Bayern Münih), Ayhan Akman (Galatasaray), Arda Turan (Galatasaray), Tuncay Şanlı (Middlesbrough), Kazım Kazım (Fenerbahçe), Gökdeniz Karadeniz (Rubin Kazan), Nihat Kahveci (Villarreal), Semih Şentürk (Fenerbahçe), Mevlüt Erdinç (Sochaux).

Güncelleme..

http://mucoid.blogspot.com/2008/05/ervizyon.html

Daha önce yukarıdaki linkte Erövizyon hakkında yazmıştım..Bugün de bir internet sitesinde hangi ülkelerin bize kaç puan verdiğini/vermediğini ve bizim 8-10-12 puan verdiğimiz ülkeler yazıyordu..Sizlerle paylaşayım dedim..

Buyrun:

TÜRKİYE'NİN ALDIĞI OYLAR

İngiltere: 8 puan
Makedonya: 7 puan
Ukrayna: 4 puan
Almanya: 10 puan
Estonya: Puan vermedi
Bosna Hersek: 8 puan
Arnavutluk: 10 puan
Belçika: 10 puan
San Marino: 4 puan
Letonya: Puan vermedi
Bulgaristan: 5 puan
Sırbistan: Puan vermedi
İsrail: Puan vermedi
Kıbrıs: Puan vermedi
Moldova: Puan vermedi
İzlanda: Puan vermedi
Fransa: 10 puan
Romanya: 8 puan
Portekiz: Puan vermedi
Norveç: 2 puan
Macaristan: 5 puan
Andorya: Puan vermedi
Polonya: Puan vermedi
Slovenya: Puan vermedi
Ermenistan: Puan vermedi
Çek Cumhuriyeti: Puan vermedi
İspanya: Puan vermedi
Hollanda: 10 puan
Malta: Puan vermedi
İrlanda: Puan vermedi
İsviçre: 6 puan
Azerbaycan: 12 puan
Yunanistan: Puan vermedi
Finlandiya: 4 puan
Hırvatistan: Puan vermedi
İsveç: Puan vermedi
Belarus: 3 puan
Litvanya: Puan vermedi
Rusya: 2 puan
Karadağ: Puan vermedi
Gürcistan: 6 puan
Danimarka: 4 puan

TÜRKİYE 12 PUANI KİME VERDİ?


Türkiye ise en yüksek üç oyunu şu ülkelere dağıttı;
12 puan...........Azerbaycan
10 puan...........Ermenistan
8 puan.............Ukrayna

Not:Bize puan vermeyen ülkeler bir hayli fazla..
Not2:Bizden ermenilere 10 puan gitmesi de bir hayli ilginç..Türkiye'de ki ermenilerin bu ay telefon faturası bir hayli kabarık gelecektir..

Fernando Torres


Küçüklükten beri bir Liverpool taraftarı olduğu bilinen ve şu anda da Liverpool'un oyuncusu olan Fernando Torres'in Atletico Madrid'e kaptanlık yaptığı zamanlarda çekilmiş ve gönlünün nerede olduğunu gösteren bir fotoğraf..

27 Mayıs 2008 Salı

Linderoth..

Sakat olan ve ne zamandır ortalarda olmayan Linderoth'un İsveç milli takımına çağırıldığını duyunca çok şaşırmış ve sevinmiştim..Bugün de hazırlık maçında gol attığını duyunca ayrı bir sevindim..
Mehmet Topal-Linderoth
rekabeti bizleri bekliyor diyebilirim..

Kare kare küfür..

Tüyler diken diken..#1


Milli aşk..!

Youtube Mağduru..

Youtube denen bu meretin hayatımıza etkisi gerçekten büyük..Artık tv programlarına youtube'da çok izlenen kişiler çağrılıyor..Hatta profesyonel futbol kulüpleri bile transfer yaparken önce futbolcuların youtube'da ki videolarını izliyorlar..Hatta hatta bu videoları futbolcuların menajerleri youtube'a ekliyor..Böyle bir meret bu..

Başka video siteleriyle ihtiyacımızı giderebilsek neyse diyeceğim ama hiçbiri youtube'un yerini tutmuyor..(Misal: dailymotion.com, izlesene.com)..Kiminin yükleme hızı düşük kiminin ise kalitesi..

Hal böyle olunca böyle bir sitenin kapatılması gerçekten yaşamı durma noktasına getirebiliyor(Ak Parti'ye kapatma davası açılması gibi bir şey bu)..Bu kapatılma olayından tüm internet siteleride nasibini alıyor..Bugün bunlardan birine rastladım..

Maraton.com.tr; futbolcuları tanıtırken haberin altına futbolcunun youtube videosunu koyardı..Youtube'a erişim kapanınca onlarda mecburen Dailymotion'a muhtaç olmuşlar..Ee, denize düşen yılana sarılır derler..

Buyrun Linkler:

http://www.maraton.com.tr/news.php?news_id=45628

http://www.maraton.com.tr/news.php?news_id=45619

Sen Yokken Youtube, Biz Dağlarda Yaşıyoruz..!

26 Mayıs 2008 Pazartesi

Erövizyon


Şarkınız ne kadar güzel olsada sonucun tamamen siyasi ilişkilere göre belirlendiği -Sertab Erener'in katıldığı sene bir istisnadır- bu yarışma hakkında yazmak biraz saçma olsada içimden geldiği için yazıyorum.


Üstteki resimdeki elemanları gerek siyasi düşünceleri gerek de tiplerinden dolayı pek sevdiğimi söyleyemem ama konunun içine milli duygular girince işler değişiyor tabi.İstemeyerek de olsa bir anda kendimi Mor ve Ötesi'ni desteklerken buluyorum..Bizi temsil ediyorlar diyor ve desteklemeye devam ediyorum.


"Deli" adlı şarkılarına gelince; şarkıyı pek beğendiğimi söyleyemem ama çok berbat bir şarkıda değil.En azından "rimi rimi ley"'den güzel..Şunu da belirteyim ben şarkıların ingilizce söylenmesi taraftarıyım.Sertab'da ingilizce bir şarkı ile birinci olmuştu.Ama beni kim dinler?..Neyse..
Bizimkilerin sahne performansı fena sayılmazdı..Güzeldi..E o kadar çalışıyorlar bırak da güzel olsun..


Mor ve Ötesi'nin performansını yarı final'de izlemiştim zaten..Finalin olduğu gün halı saha maçım vardı..O yüzden diğer şarkıları pek dinleyemedim..Bir tek youtube kapanmadan önce -gerçi benim laptopda hala açık- Kalomira'nın şarkısını dinlemiştim..Hoşuma gitmişti..Ha bir de Türkiye'de bir programda Rusya'nın şarkısını dinlemiş onu daha çok beğenmiştim..Şu anektodu da aktarayım; iki şarkıda İngilizce..


Erövizyon'un puanları öğrenme sistemi güzel..Hoşuma gidiyor..43 ülkenin başkentine bağlanıp genelde bayanlardan puanları öğreniyorlar..
Punlama kısmını ilk defa baştan sona izledim..İlk başlarda bizimkiler 1. falan oldular, ilk 3 den hiç kopmadılar falan..Ama bir ara ne olduysa oldu hiç puan alamamaya başladık.Tabi bize puan vermeyen ülkeler yunanlara genelde 10 puandan aşşağı vermediler..Ardından da doğal olarak yunanlar bize farkın babasını attı..Onları takipeden rusya ise hemen arkalarında 2. sırada idi..Sonralarda da yine ne olduysa oldu ve bu sefer rusya yunanlara farkın babasını attı..İşte o zaman benim keyifler yerine geldi..Çünkü yunanlar her 12 puan aldığında ekrana Kalomira geliyor ve "Thank You Very Much!" diye sayıklayıp sinirimi bozuyor ve yunanlara olan nefretime nefret ekliyordu..


Yunanların ekrana gelmesinden ne kadar nefret ediyorsam bir o kadar da şeref yoksunu ermenilerin ekrana gelmesinden nefret ediyordum..Alayının tipi şeytan çarpmış gibi..Şerefsizler..!..Sinirlendim bak şimdi..Neyse, sakin olalım..
Puanlamayı izlerkende böyle sinirliydim..Bir de bu sinirin üstüne yunanlar veya ermeniler 1. olsa idi çıldırırdım sanırım..Ki Allah'tan rusya 1. oldu da biraz rahatladım..
Ha bu arada, her 12 puandan sonra eşşekler gibi sevinen kalomiranın yüzünü yarışmadan sonra görmek isterdim..

Değişiklikler..

Blogumu takip edenler farketmiştir yaptığım değişiklikleri diyeceğim ama takip eden yok ki..o da bir gün olur inşallah..=)

Hepsinden tek tek bahsetmeye vaktim yok..Kısaca özetliyeyim; Arka Plan rengi, yazı renkleri, link renkleri gibi bazı kısımlarda değişiklikler yaptım..Bence eskisine göre oldukça havalı oldu..

İnşallah bir gün blogumu takip edenler olur da eskisi ile yenisi arasındaki kıyaslamayı benden başka yapan insan çıkar..

Kendimi çok mu acındırdım ne?..

Heryerdeyiz..! #3

"Heryerdeyiz" etiketi ile yazdığım daha önceki iki resim ülke sınırları dışındandı ama bu resim ülkemizden oluversin artık..

Çıldırın..Çıldırın..!

Heryerdeyiz..! #2


Moskava'da ki Galatasaray taraftar grubu Moskova'da bir kutlama yaptı ve yaklaşık 270 metre olan ve Kasım ayında açılmış olan Avrupa'nın en yüksek ofis binası Moscow City Naberezhnaya Tower'a Galatasaraylı taraftarlar olarak 250 metre uzunluğunda 6 metre eninde dev bir bayrak astı.

Ahh Moskovalı Aslanlar Ahh..=)

Doğruyu bulmak..=)

"bugün sabaha karşı 02:52'de televizyonumuzda teknik aksaklıkların yanında ihmalden de kaynaklanan üzücü bir olay yaşanmıştır. televizyonumuzda yayınlanmakta olan "filede bu sezon" isimli programından sonra galatasaray´ın son maçının görüntüleri ekranlara yansımıştır. kulübümüze ve fbtvye mali yük getirmemesi amacıyla‚ kayıt yaptığımız tüm kasetler tekrar tekrar kullanılmaktadır. yani bir kaset tek bir kayıt için kullanılmamakta‚ işi bitince üzerlerine yeni kayıtlar yapılmaktadır. bu uygulama birçok tv kanalında da böyledir. söz konusu olayın sebebi de budur. rakibimiz galatasaray´ın son maçı olası durumlara karşı televizyonumuzda kaydedilmiş sonra da bu kayıtla işimiz bitince üzerine "filede bu sezon" programı kaydedilmiştir.
olay gecesi nöbetçi arkadaş görevi başynda uyuya kalmış ve "filede bu sezon" programı bittikten sonra kasetteki galatasaray-gençlerbirliği
oftaş maçı kaydından kalan bölüm gösterilmeye devam etmiştir. bu şanssızlıklar silsilesi sonucu söz konusu üzücü durum meydana gelmiştir. görevini ihmal ederek‚ çalışma saatleri içinde uyuyan arkadaşın görevine üzülerek son verdim. çünkü yayıncılık bu tür hataları maalesef kaldıran bir sektör değildir.
yayıncılıkta dünkü ya da gelecekteki başarılarınızın değil‚ bugünün önemli olduğunun bilinciyle hepinizden yaşanan bu şanssızlık nedeniyle özür diliyorum."

ihsan topaloğlu
fenerbahçe tv genel müdürü

Koskoca televizyonun bir kişiye emanet edilmesi saçma tabi..Ama bizim için güzel bir jest oldu..:D

-Facebook Grup Linki-

Heryerdeyiz..! #1

Bu fotoğraf Şampiyonlar Ligi Final maçından bir karedir..Ve Heryerdeyiz! sloganımızı yalancı çıkarmayan bir bayrakda aha orada dalgalanmaktadır..

Bir kaç foto daha var ama onları bir sonraki yazıda vereceğim..

24 Mayıs 2008 Cumartesi

İlginç Tripler..#2

Bu yazıdaki sözcüğümüz(harfimiz):

gudu

geçen yazıda "kuju" hakkında yazmıştım..gine kuju bişilere benziyordu..kuzu gibi..ama bu "gudu" hiç bir halta benzemiyor ya..daha anlamını keşfedebilmiş değilim..bence bunu kullananlarda ne anlama geldiğini bilmiyorlar..zaten "gudu" dediğin zamanda kafanda pek bi çağrışımda yapmıyor..benim aklıma sadece: bebekleri, çocukları gıdıklarken söylenen "gıdı, gıdı" kelimesi geldi..dedim sanırım bu "gudu" karşındakinin tatlılığını söylemek için kullanılan bir kelime..gerçi olmayabilir de..belki bir küfürdür..yada küfürün kısaltması..kim bilir belkide dünyadaki en güzel iltifat etme şeklidir..anlyacağınız bu kelime hakkında kafam çok karışık..anlamını bilen varsa benimle paylaşırsa sevinirim..hem de blogun ilk yorumunu yapmış olur..!=)

23 Mayıs 2008 Cuma

Fotofinal..







Galatasaray.org

''Kapalı alt tribün kombineleri, 26 Mayıs Pazartesi gününden itibaren, kombine satış ofislerinde satışa sunulacak. Seyirci konforunun esas alındığı çalışmalarla tamamen yenilenmekte olan kapalı alt tribün, yepyeni çehresiyle taraftarları ağırlayacak. Üstü tamamen kapatılacak kapalı alt tribünün, girişi de ayrı olacak. Koltukları tamamen yenilenecek ve bu tribüne özel bir VIP salonu olacak.''

Manchester United FC..!

Bu mükemmel finali istediğim gibi Manchester United kazandı..Ama bir önceki yazımda söylediğim 2-1 tahmini ne yazık ki tutmadı..Aslında tutcak gibi gözüküyordu..Hele o Giggs'in uzun topunda C.Ronaldo'nun ortası ve Tevez'in kafası ile ardından Cech'in çelmesi ve dönen topa Carrick'in vurduğu pozisyon gol olsaydı büyük ihtimalle tutardı..

Hele bir de maçta Ertem Şener-İlker Yasin ikilisinin dialogları ise insanı futboldan soğutacak cinstendi..Bir insan bu kadar salak olabilir mi ya?..Hadi birini hallettik diyelim aynı derecede salak 2 insan bir araya gelip maç anlatabilirmi?..Demek olabiliyormuş..Bir de bundan sonra bu saçma spikerleri dinlemek için D-Smart alıp para vericek mişiz..Ulan yabancı kanallardan dinlerim sizi dinleyeceğime...Daha zevkli bile olur be..Yeter ki siz olmayın..Radyodan bile dinlerim..

Ertem Şener'den sadece 2 adet örnek..

"Kanatları olmadan uçabilen tek canlı: C.Ronaldo"

ve birde artık klasik olan;

"Evra'nın tam 23 kardeşi var"

Maçın ilk yarısına baktığımızda ilk 30 dakika 2 takımda çok temkinli oynadı diyebiliriz..Çünkü erken yenecek olan bir gol maçın gidişatı açısından çok tehlikeli olabilirdi..İlk 30 dakika da Manchester biraz da olsa daha üstün gözüktü C.Ronaldo'nun sürüklediği ataklarla kaleyi ara sıra yoklamaya çalıştı..Chelsea açısından baktığımızda ise bu dakikalarda sahada yoklardı diyebiliriz..Hatta ben bu mu lan Chelsea demeye başlamıştım bile..Maçın bu hareketsiz ve zevksiz gidişatına son vermek için sahneye C.Ronaldo çıktı..Gerçi golün öncesi de güzeldi..Dar alanda kısa paslar sonrası boşalan topa yapılan ortaya Ronaldo mükemmel bir kafa vurdu..Ve kalecinin kurtarması imkansız olan köşeye gönderdi..Gerçekten de güzel bir gol oldu..Zaten onu öyle havada gördüğüm anda aklıma KRAL geldi..Ne gollerin var be KRAL..Neyse maça dönelim..

Golden sonra her 2 takımında oyunu artık açılmaya başlamıştı..Chelsea artık gol bulmalıydı..Onlar gol bulmaya çalışırken Manchester yine sağlı sollu ataklarla kaleyi yokluyordu..Hatta neredeyse 2. golü bulacaklardı..Yazının başında anlattığım o atağı da bu golden sonra yakalamışlardı..Chelsea ilk yarıyı 1-1 kapatırsa soyunma odasına çok avantajlı giderdi..Dönüşünde de gayet moralli dönerlerdi..Manchester'da bir o kadar moralsiz olurdu..Nitekim öylede oldu..

45. dakikada Ferdinand'ın arkasına çarpan top Lampard'ın önünde kaldı ve Lampard kolay bir şekilde topu ağlara gönderdi..Ardından golü annesine hediye etmesi ise baya duyguluydu..Ama Ertem Şener'in o anı yorumlaması ise bir o kadar iğrençti..İlk yarı Chelsea'nin istediği gibi 1-1 sonuçlandı..2. yarıda ise üstün oynayan taraf Chelsea idi..Manchester'da pozisyonlar buldu ama değerlendiremedi..Değerlendirse benim tahminim tutacaktı zaten..=)

90 dakika da aynen ilk yarı gibi 1-1 sonuçlandı ve maç uzatmaya gitti..Uzatmada da skoru değiştiren olmayınca 120 dakikanın sonucu 1-1 olarak gözüktü skorboardta..Bu da maçın penaltılara kaldığının göstergesiydi..
Penaltıları ise ben anlatmıyorum..Aşşağıya kopipaste yaptım..

Tevez scores for Man United
Ballack scores for Chelsea
Carrick scores for Man United
Belletti scores for Chelsea
Ronaldo MİSSES for Man United
Lampard scores for Chelsea
Hargreaves scores for Man United
Ashley Cole scores for Chelsea
Nani scores for Man United
Terry MISSES for Chelsea
+
Anderson scores for Man United
Kalou scores for Chelsea.
Giggs scores for Man United.
Anelka MISSES!!! for Chelsea

Ve şampiyon olan takım Manchester oluyor..Maçla ilgili akılda kalan bir kaç şey ise;

-Berbat zemin..Bunun sonucunda futbolcuların ayağına giren kramplar..

-Terry'nin üzüntüsü..(Buna sebep olan da zemindir..)

-Anelka'nın vurdumduymazlığı..

-Sahaya gereğinden fazla uzak olan tribünler..(İngiliz seyircisi kendi tribünlerinden sonra bir şok yaşamıştır heralde..)

-Tribünde olan bir GS bayrağı..=)

-Ve artık futbolun en iyisinin -çoğu kişi böyle düşünüyor- C.Ronaldo olması..(Aslında bu beni sevindirirdi ama 7 Haziranda yapacak olduğumuz Portekiz maçı sebebiyle oldukça hüzünlendiriyor..)

21 Mayıs 2008 Çarşamba

Dev Final..


Chelsea-Liverpool finali var bu akşam..adına yakışır bir finale olacağa benziyor..özelliklede iki takımında hiçbir sakatlığının ve eksiğinin bulunmaması hem takımlar adına hemde biz futbol severler adına sevindirici bir gelişme..

Chelsea'nin mükemmel orta sahası ve takım oyunu Chelsea'yi biraz ön plana çıkarıyor..ama genel olarak baktığımızda maçın sonucunu C.Ronaldo'nun performansının etkliyeceğini düşünüyorum..ve Manchester'ın kazanmasını istiyorum..izleyip göreceğiz..maç bu akşam 21.45 de star'da..

Şimdiden yazıyorum..

Manchester:2-Liverpool:1

demedi demeyin..;)

Kanalı sattım çok param var bugün..=)


Düzeltme..

http://mucoid.blogspot.com/2008/05/youtube-ald.html

Yukarıdaki yazıda verdiğim youtube'a yapılan sansür kalktı haberi ne yazık ki kolpa çıkmıştır..

Youtube'un açıldığını sanmama neden olan şeyin benim DNS ayarlarımın farklı olması olduğunu biraz geç de olsa anladım..

Aslında ben youtube'dan video izleyebiliyorum..yani benim için sansür kalktı ama önemli olan sizlersiniz..=)

Saygılar..

İlginç Tripler..#1

Bu yazı dizisinde Çok sinir olduğum..hele son zamanlarda siir kat sayımın cinnet derecesine vurduğu bir şeyden bahsedeceğim..

Bu msn de orda burda facebook'ta kullanılan saçma sapan bir dil var..ne Türkçe'ye benziyor nede İngilizce'ye..

ilk sözcüğümüz(harfimiz);

kuju:

Nedir yahu bu?..nasıl bir halet-i ruhiye içerisinde yazıyorsunuz bunu?..kuzu mu demek istiyorsun?..de o zaman kuzucum de bişiler de..!ama salakça kuju deme..ulan ben yazmaya utanırım elaleme maskara olmayalım die ama durum tam tersi..yazmayanı garip görüyorlar..şaşılacak iş vallahi..!

mesela gerçek bir örnek:

" hıhı öle o yüsden =p bzde sni sefiorusss bea kuju "

bu örnekteki "z" yerine "s" kullanma durumu ise tamamen ayrı bir şey zaten..

20 Mayıs 2008 Salı

Youtube Açıldı..!

Sonunda açıldı artık ya..kapatanlara yazıklar olsun zaten..dailymotion.com ve izlesene.com tipi sitelere mahkum ettiler bizi..hiç birinden youtube'dan aldığım tadı alamadım..çok şükür açıldı artık..

İyi ki varsın youtube..!

34 NCT 65


Her ne kadar saçından nefret etsemde seneye takımımızda görmek istiyorum seni..=)

Not:Fotoğraf bizzat kendi çekimimdir..Önemli yada önemsiz...